DÖVMENİN TARİHÇESİ

Dövme Nedir?


Dövme kimine göre süs,kimine göre şans, kimine göre uğurdur. Kimine göre ise yaşamın evrelerindeki duygular...Dövme, insan ruhunun tene yansımasıdır.Yüzyıllardır özelliğini kaybetmemiş bu gelenek hala güncelliğini korumakta. Geçmişte Hun Türklerinde asil ve kahraman kişilerin dövme yaptırdıkları, Roma’da tam tersi,suçluları ve köleleri tanımak için bir işaret olarak kullanıldığı biliniyor. Osmanlılar’da ise gemiciler ve yeniçerilerin arasında oldukça yaygındı. Dövme, Anadolu’nun Doğu ve Güneydoğusundaki adıyla dak; eskiden bedenin süslenmesinden öte kötülüklerden korunmak , şans ve bereket için yapılırdı. Dövmenin tarihi M.Ö. 30.000-10.000 yıl öncesine dayanmaktadır. Kızılderili’ler ,eski Mısır, Kazak ve Kırgız Türklerinde sıkça görülürdü. Özgün topluluklarda dövmeci mistik bi ayin içerisinde dövmesini yapardı.





Günümüz dövme sanatı ve sanatçıları, hak ettiği yere yavaş da olsa geliyor ve insanların yaratılıştan güzel olan estetiğine dikkat çekerek , tarzını yansıtıp, eksik olan imajını tamamlıyor. Kendini ifade etmesine yardımcı oluyor. Hemen herkes dövme sahibi olmak istiyor. Özellikle yaz ayları gelince dövmeler ortaya çıkıyor ve dövmeci kapıları aşındırılıyor.Kimi kararlı kişiler kalıcı dövme tercih ederken henüz kararını vermemiş kişiler veya değişikliği tercih edenler geçici dövmeyi seçiyor.  




Osmanlı'da Dövme

Eflak Boğdan Beyliği’ne yetişmesi gereken özel bir şifre varsa, yollar elbet tehlikelerle doludur… Osmanlı sarayının söz sahibi efendileri, önce özel ulağın kafasını kazıtırlar. Gizli mesaj kafanın tam da üstünde dövme olarak kazınır… Ve bundan sonra ulak yollara düşmüştür bir kere, bezirganların ateşini görür… Bedestenlerde, kervancılarda soluklanmaz… Artık, ıssız obalarda saçları uzar. Velek ki mektup hastası köpek eşkıyalar yolunu kese… Ne mektup bulurlar, ne de şifre… Bu ulak sağ salim adresine ulaşmak zorundadır… Sabah ezanı kıyıya vurunca artık oradadır… Abdestli usturayla kafası kazınır… İşte padişahın mektubu yerli yerinde… Hey gidi Cavlak Cerze… Yol boyunca sardığı Bitlis tütününden başka bir arkadaşı var mıydı ?



(Osmanlılarda dövme olayının tarihsel karşılığı bu şekildedir. Kaynak: Beyazıt saharlarından muhtelif kitaplar…)
Kaynak : Bahadır Boysal - Osmanlı işkenceleri ve diğerleri adlı kitabında dövmenin tarihçesi hakkında böyle bir not düşmüştür.


Yorumlar